Dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm süreci yaşanmaktadır. Bu değişim sürecinde geçmiş teknolojilerin yerini, yeni ve farklı teknolojilerin aldığı, 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel sistemin zayıfladığı, Batılı ülkelerin bilimdeki eski güçlerini kaybetmeye başladığı, bilimde Batı dışı ülkelerin önemli atılımlar gerçekleştirdiği görülmektedir. Bu değişim ve dönüşüm sürecinde bilimsel gelişmelerin takibi ve yeni bilimsel gelişmelerin oluşturulabilmesi için bilimsel yayınların okunabilmesi büyük önem taşımaktadır.
Osmanlı Devletinden sonra süper güç olarak ortaya çıkan İngiltere ve İngiltere’den sonra süper güç haline gelen Amerika Birleşik Devletleri, İngilizce dilini kullanan ülkeler olarak uzun süredir İngilizce dilinde bilimsel çalışmalar yapmaktadır. Süper güçlerin en önemli özelliği olan bilime büyük değer verilmesi ve bu özellik sayesinde süper güç olan devletler dünyadaki bilimsel yenilikleri ve gelişmeleri de büyük ölçüde tekeline almışlardır. İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nin İngilizce dilinde oldukça uzun süredir bilimsel yayınlar yapıyor olması ve bütün dünya dillerinden yaptıkları çeviriler ile bilimi İngilizce okuyor olmaları, İngilizce’nin dünya dili ya da bilim dili olduğu şeklinde bir yanılgıya yol açmıştır. Ancak 2000 yılından itibaren dünyanın yaşadığı büyük değişim ve dönüşüm süreci, ABD, İngiltere ve Avrupa ülkelerinin bilimdeki eski hakimiyetlerinin sarsılmasına neden olmuştur. Çin, Güney Kore başta olmak üzere özellikle Uzakdoğu ülkelerinde yaşanan bilimsel gelişmeler, bilimde yeni dillerin etkinliğinin artmasına neden olmuştur. Bu durum ağırlıklı olarak İngilizce ve sonrasında Almanca, Fransızca gibi Batı dillerini öğrenen Türk bilim insanları açısından bilimde farklı dillerdeki kaynakları okuma sorununu ortaya çıkarmaktadır.
Çince, Korece, Rusça, Japonca, Arapça, Farsça, Türk lehçeleri gibi dillerde yapılan bilimsel yayınların, İngilizce merkezli bilim anlayışı nedeniyle okunamaması, bilimsel gelişmeleri sınırlandırmakta, yeni bilimsel gelişmelerden haberdar olamama sorunuyla karşılaşılmasına neden olmaktadır. Özellikle sosyal bilimler alanında sadece bilimsel yayınların değil, diğer eserlerin de okunabilmesi büyük önem taşımaktadır. Sosyal bilimler alanında bir diğer önemli konu ise, dünyayı İngilizce okuma sorunudur. Sosyal bilimler alanında Amerika Birleşik Devletleri ve Batılı ülkeler büyük bütçeler ayırmakta, sosyal bilimlere büyük destekler sağlamaktadırlar. Bütün dünya ülkeleri ile ilgili sosyal bilimler alanında detaylı çalışma ve araştırmalar yapmakta ve bu çalışmalar sayesinde dünyayı yönetme becerisi gösterebilmektedirler.
İngilizce yapılan yayınlarda dünya ülkeleri, özellikle ABD’nin kendi bakış açısına göre analiz edilmekte ve açıklanmaktadır. Bu durum ise, batı dışı ülkelerin İngilizce gözlüğünden yanlış ya da eksik anlaşılmasına neden olmaktadır. Bunu önleyebilmek için İngilizceye çevrilen metinleri okumak yerine, ülkenin kendi dilinde yazılmış eserleri doğrudan okuyabilmek gereklidir. Bütün dünya dillerini öğrenmek mümkün olmadığına göre dünya dillerinde yayınlanan eserlerin Türkçeye çevrilmesi ve bilim insanları tarafından Türkçe okunabilmesi bilimsel gelişme açısından son derece önemlidir. Türkiye’nin bilimsel gelişmesinin hızlandırılması, İngilizce dışındaki dillerde yapılan bilimsel yayınların okunabilmesi için Türkiye Çeviri Kurumu (TÜÇEK) isimli bir ulusal kamu kurumunun kurulması zarureti bulunmaktadır. Türkiye Çeviri Kurumuna, bilimlerin farklı alanlarında çeviri uzmanlarından oluşturulan profesyonel tercümanlar alınmalıdır. Bu kurum Türkiye çapında bilim insanlarından gelen bilimsel çeviri taleplerini ücretsiz olarak gerçekleştirmelidir.
Link :TÜÇEK Örnek Modeli